hava şartlarını dikkate alarak hareket etseniz iyi olur: pazar günü kar gözüküyor, bugünkü yağmur da sağlamdı... ama tank gibi orada olacağım tabii ki.

uzunca bir donemi etkileyen ve hala etkileri suren oyunlardan birini yazan Armin, koda baska bir boyutta devam eder elbet...

onumuzdeki gunlerde sunucuyu kiraladigim virtual server'a tasimayi dusunuyorum, daha derin yonetim (root acc) oldugu icin cazip geliyor...

ayrica demoscene'e katki saglayacagini dusundugunuz web projeleriniz, siteniz, blogunuz vs varsa seve seve ucretsiz hosting saglayabiliirm, tonla yer var harcayacak. ozel bir istek ya da baska siteleriniz varsa ozel mesaj atin, uygun olursa onlarda da bir sekil yapariz.

cpanel destegi, ruby, php4/5, mysql5 temel ozellikleri...

ps: turkce karakterler eksik gozukebilir bu mesajda, yeni oyuncagim mbp'yi duzenlemem lazim daha.

vraaak... (bilen bilir)

mrr, benim papervision'la aram var, belirttiğin library'yi de bir iş için kullandım zaten.
ama daha önce anlattığın türden bir iş zahmetli çok... işin ticair boyutuysa kolay mesele değil.
subversion/svn/git zaten developer isen sürekli kullandığın yararlı araçlar, bi nevi Adobe VersionCue'nun daha harbi hali...

sonbaharda ben de kotex için hydrogen'le bir augmented reality yapmıştık; kotex'in bi kız tiplemesinin loop-anim'ini gösteren basit birşey. zaten library'si var, geliştirmeye açık halde bulunabiliyor nette. eğlenceli oyuncak, ama daha kompleks birşeyler yapmak lazım. mesela age of empires gibi bir oyunun augm reality olarak oynanması süper olabilirdi.

olsaydı life-time scener ödülü alabilecek (sayılı kişiden biri) vigo'nun doğumgününü kutlarım. happy b-day bro!...

sanat yoktur, sanatçı vardır sadece... demo da, üretenlerin emeğinin yansımasıdır. bugün şu demo, yarın başka demo beğenilir; farklı stiller popülerleşebilir. demo, daha önceki plazma yazımda da belirttiğim, decipher'ın da işaret ettiği gibi, kendini ifade biçimidir. klasik sanattan ayrıldığı nokta, belli becerilerin uç noktasını yansıtması. da vinci, michelangelo da kendi kulvarlarında bunu yapmıyorlar mıydı? scener gibi birbirleriyle çirkinleşmeyen bir rekabet içerisinde değiller miydi? o gün tahta ya da mermer yontmak, malzemeyi dizginlemekti, bugünse cpu'yu, gpu'yu dizginlemek, isteklerine boyun eğdirmek... sanatçıyla coder'ın beyin işleyiş şekli, birbirine çok yakın. sanat illa ki duygusal boşalımla yapılan bir eser değildir, hatta son dönem sanatı tamamen düşünsel bir durum. sanattaki soyutlamayla programcılıktaki abstraction, bakış açısı olarak birbirine çok yakın durumlar bence.