the scene > music

Violin Edge: Rebirth

(1/2) > >>

LeonardBlyx:
Bazılarınızın bildiği üzere 7dx 2010'a Violin Edge isimli bir parçayla katılmıştım. Demin tekrar dinledim, benim aklımda çok güzel kalmış o parça, ama baya kötüymüş partiye verdiğim versiyonu. Ancak kendisi benim Fl Studio üzerinde yazdığım ilk parça, ve bende anısı var, o nedenle bu parçayı böyle yarım/eksik bırakmak istemiyorum, toparlayıp bir bütün haline getirmek istiyorum. Bu konuda özellikle müzikle uğraşan arkadaşların tavsiyelerini almak istedim :D

Elimdeki en temiz versiyon şu oluyor: http://dl.dropbox.com/u/25290833/Outbox/Violin%20%28%2B%2B%2B%29.mp3

Sizce neleri değiştirmeli / ne eklemeli / ne çıkarmalı?

skate:
Ben bu konuda yardımcı olamam ancak son versiyonun 7DX sitesinde yayınlanabileceğini hatırlatmak isterim. Bitirdiğin zaman organizasyon mailine gönder, ben ilgilenirim.

LeonardBlyx:
Çok güzel olur, tabi eğer içime sinecek hale getirebilirsem :D

drey:
Öncelikle foruma hoşgeldin Leonard :D

Parçanı ancak dinleyip inceleme fırsatı bulabildim. Bazı dikkatimi çeken noktalarla ilgili fikirlerimi dile getirmek isterim.

Öncelikle seçtiğin enstrümanlarla ilgili bazı şeylerden bahsedeyim. Bi parçayı bence sırtında taşıyan kısım ritm bölümdür. Geri kalan tüm melodi vs bunun üzerine bindirir yükünü. Özellikle ritm bölümünün yavaşlaması hızlanması, şiddetlenmesi ve zayıflaması şarkının "ruh haline" çok etki eder. Senin parçanda ritmik olarak kullanılan sadece bir adet tamburine  tarzı alet var. Gerilimin az olduğu bölgelere yakışmakla beraber parçanın tamamında ritmin ana ve hatta tek öğesi olarak kullanılması parçayı çok zayıf bırakmış, hele de 1:06 ve 1:14 arası bölümdeki tırmanış sonrasında artık güçlü bir davul ya da perküsyon setinin işe el atmasını gerektirirken.

Baştaki rüzgar efektinden sonra giren synth bass ve tambourine ikilisi ise biraz 90'ların türkçe pop parçaları gibi tınlamış. bu da parçanın geri kalanı ile hele de 1:06 de giren agressive synth ile pek örtüşmemiş. (bu arada 0:23'te giren xylophone tarzı enstrümanım akordu sanırım synth bass'a göre biraz, çok çok az kayık o yüzden aynı notadan çalmalarına rağmen biraz kulak tırmalamış).

0:36'da giren yaylı sesine gelince; bi kere bu enstrümanın attack süresi bu kadar hızlı bir motif içn biraz yavaş kalmış. O yüzden 36. sn'deki motif tam olarak istenen heyecanı yaratamıyor. Ayrıca 0:40'da yine aynı enstrüman ikinci bir motif daha giriyor ki, her iki motifin hem aynı oktavdan çalınması hem de stereo düzende (panoramada) üstüste olması iki motifi de baltalamış. Belki biri sağa biri sola yatırılsaydı, ya da motifler biraz daha ses aralığı açılarak yazılsaydı daha zengin durabilirdi. Mesela 0.44'de üst oktavdan giren üçüncü motif kendini bu şekilde kurtarabilmiş karmaşanın içinden ve bu sayede nispeten daha iyi hale gelmiş.

0:52, burda arka planda yine o xylophone geri dönmüş, ilk baştaki çaldığı motifin aynısını çalıyor. Aslında çaldığı şey ön plandaki yaylı enstrüman sesi ile gayet güzel örtüşecek birşey, fakat xylophone çaldığı motifin yanında ayrıca parçanın başından beri  devam eden mi-fa-re armonisine ters giden birşeyler de bastığı için kulak tırmalamaya devam ediyor (akord kayıklığı da cabası).

1:06, parça renginin değiştiği yer. Burda giren agresif synth sesi ve çaldığı motif açıkçası çok hoşuma gitti. Özellikle şarkının başından beri daha sakin enstrümanlarla yapılan yükseliş birden bire kesilerek yerini bu agresif synth'e bırakınca "aha" dedim, "şimdi esaslı bişeyler gelecek". 1 dakikalık bir buildup arkasından hele de ani bir agresifleşme dinleyicide acayip bir beklenti doğuruyor.

Malesef 1:14'te bu beklentiyi karşılayacak birşeyle karşılaşmıyoruz. Her ne kadar yeni giren melodi güzel olsa da bu noktada tekrar bu kadar yumuşak bi enstrümana geçiş yapmak büyük bir boşluk yaratmış. Ayrıca yine burda giren yeni melodi aslında la minör akoru ile başlarken entsrümanın ana ses olarak mi vermesi baya bir çakışma yaratmış. Tekrar sölüyorum yeni giren melodi aslında çok güzel, akor trafiği de güzel. Bence bir önceki agresif synth'in çaldığı motifden sonra parça içindeki en güzel kısımlardan biri. Ama bahsettiğim detaylar bunun ön plana çıkmasını engelliyor.

1:14'te synthle beraber tekrar işe koyulan ritm enstrümanımız tambourine 1:29'a kadar iyi idare etmişken, 1:29'da ikinci bir melodinin ve bass seslerin arka planda devreye girmesiyle zayıf kalmış. Belki bu noktada devreye bir kick ve snare ikilsi sokulabilirdi. Ayrıca bu noktada giren bass ses olaya mi ile girerken melodinin la minör üzerinden hareket etmesi, bahsettiğim önceki harmonik çakışmayı körüklemiş.

1:43, rüzgar efekti devreye giriyor ve bass sesi kesiliyor. Hatta tambourine hariç herşey kesiliyor ve bir piano sesi olaya giriyor. yine bir kopukluk. Fikirler güzel ama malesef geçişler tam oturmamış bu yüzden de ard arda gelen fikirlerden bir sonraki bir önceki yanında sırıtmış.

1:58, işte bu noktadan itibaren parça başından beri duyduğumuz tüm motifler armoni ve panorama gözetmeksizin üst üste eklendiği için tam bir kaos meydana gelmiş. Enstrümanlar stereo alanda sağlı sollu düzgün dağıtılmadığı* için arada bir takım güzel ufak numaralar ekstralar varsa da duymak zor. Ayrıca şu bashettiğim armoni çakışması da geri döndüğü için kulağı tırmalamaya (en azından benimkini) fazlasıyla devam ediyor.

*Panorama (stereo düzende ses dağılımı), çok sesli bir müzik parçası inşa ederken müzisyen başvurduğu gizli silahlardandır. Eğer düzgün kullnılmaz da rasgele devreye sokulursa dinleyicinin kafası allak bullak olur. eğer hiç kullanılmazsa üst üste gelen sesler hangi parçayı olursa olsun boğar ve herşey arada kaynar. Aşure gibi bişey olur. Panoramaya biraz daha dikkat etmeni öneririm. Mesela ana melodi ortadayken, arpej ya da ritm tutan elemanları sağlı sollu kanallara dağıtabilirsin. Bassı tam ortanın biraz sağına koyarken ritmi de karşısında biraz sola koyabilirsin. vs vs..

Ritm bölümünden bahsederek lafa girdim, onunla inceleme ve öneri yazısını bitireyim. şarkının son bölümündeki melodik enstrüman yoğunluğu arka planda feci olarak kuvvetli bir ritm ihtiyacı doğurmuş ve bu karşılanmadığı içinde adeta parçayı zorlayarak ilerletmiş. Bunun sonucunda da dinleyicide bitmek tükenmek bilmeyen bir bekleyiş yaratılmış. Bu bazen kasıtlı olarak yapılabilecek güzel bişey. Ama kontrolden çıktığında şarkının dinlenmemesine sebep olabilecek bir stres kaynağı.


Aslında bu incelemeyi sana özel mesaj olarak gönderecektim Leonard, ama son bir kaç yıldır 7dx'lerde gördüğüm kadarıyla özellikle müzik compolara çok ilgi var ve buralara ürün hazırlayan arkadaşlara da nelere dikkat etmeleri hakkında örnek teşkil edebilecek (nacizhane:p) bir yazı olabilir.

Umarım "abi bi fikir soralım dedik adam parçada eleştirilmedik yer bırakmadı" demezsin:). Amacım asla ve asla birilerini tenkit etmek değil aksine yaptığı şeyi daha da iyiye götürebilmesi adına katkıda bulunmaktır. Zira parçanın içinde güzel öğeler var ve bunlar daha doğru işlenirse ortaya güzel bişey çıkabileiceğinden eminim.

Sürçü lisan ettiysek affola diyeyim ve artık susayım :D

LeonardBlyx:
Hah, işte tam olarak istediğim cevap böyleydi. Mesela bazı noktalarda ben "burada bir tuhaflık var" diyordum ama, üstüne parmağımı basamıyordum, o xylophone mesela, sen söyleyene kadar fark etmemiştim. şimdi dinledikçe daha da kulağıma batıyor :D Ritim konusunda sadece maracas ve tambourine koymuştum, yetersiz geldiğini fark ettim ama sorunun o olduğunu anlayamadım mesela. O yüzden böyle yorumlar diagnose aşamasında çok işime yarıyor :D Finaller bitsin, üzerinde çalışacağımdır.

Edit: Hoşbulduk Drey :D

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git