daha fazla geciktirmeden ben de parti raporumu göndereyim
full uyuyarak geçirdiğim 6 saatlik yolculuğun sonunda istanbul'dayım. biraz takılıp (marmarayı özlemişim:) ) saat 9:30'da parti mekanına ayak basıyorum. kimse yok, yalnızca sol tarafta önlerine c64'lerini kurmakta olan iki scener görüyorum. kolay gelsin diyerek yanlarından geçiyorum, fakat o esnada bilmiyorum ki kendileri ertesi günkü compodaki tek c64 demosunu yayınlayacak olan return grubuymuş. her partide yaptığım salaklığı yaparak sohbet etmiyorum ve mekanın en sağ arka köşesine bir güzel kuruluyorum, ve böyle de yapmak zorundayım aslında çünkü bitmemiş stufflar var. birlikte rubicon oyun müziğini coverladığımız antrax nickli arkadaşı beklemeye koyuluyorum ve sonradan öğreniyorum ki kendisi epey rahatsızlanmış ve sonuç olarak partiye katılamıyor. yani iş başa düşüyor. oysa cover daha bitmemişti ve daha yapılacak mixing ve mastering işleri vardı. yetiştirebilecek miyim acep stuffları diye kara kara düşünürken spritus'u ve skate'i ortama girerken görüyorum. ufak bi muhabbetin ardından spritus kodlayacağı demoya, ben de önümde duran üç stuffa kafa patlatmaya başlıyorum: puppets' show, rubicon cover ve spritus'un kodladığı demo için müzik. (@drey beklediğin etnik öğeler coverdaydı bu sefer
) aslında xm formatında demo müziği bitmişti ama demo zaten başlı başına ayrı bir hikaye:) spritus n.k.e.o.k.k. serüvenine bilahare değinir belki.
o arada ortama scenerlar bir bir gelmeye başlıyor ve parti havası yavaş yavaş beliriyor.
hydrogen'le geçen iki partide fırsat bulamadığımız sohbeti biraz olsun yapıyoruz. ona "sağlığın sıhhatin yerinde mi? mide ağrıların geçti mi?" diye soruyorum ve organizatörlük konusunda engin deneyimlerini paylaşmasını ve içini dökmesini sağlıyorum
drey'i görüyorum sonra ve öğreniyoruz ki pikselleme olayına girmiş. hiçbir partiye eli boş gelmediği gerçeğini çok iyi bellediğimden olacak "müzik var mı?" diye sormak aklımın ucundan bile geçmiyor, lüzum bile duymuyorum. arada onu birkaç kez kulağında kulaklığıyla netbook'unun başında çalışırken görüyorum, ekranında açık olan programın penceresindeki edit alanında waveforma benzeyen şekiller görünce kesin yaptığı parçanın masteringiyle falan uğraşıyor diye aklımdan geçiriyorum (ki sonradan düşündüm de muhtemelen pikselliyordu). tamamen yanıldığımı ancak ertesi gün kendisi ortalarda görünmediğinde ve mp3 compoda ismini göremediğimde anlıyorum. hatta acaba trilogy'yi tamamlayınca mp3 compoyu tümden bıraktı mı diye de düşünmedim değil
seminerler başlıyor. hydrogen'in 1982'den başlayarak sid müziğini dönem dönem ele alışıyla, her dönemden verdiği birbirinden nadide ve dönemini çok iyi temsil eden sid örnekleriyle ferahladığımı, beyin kanallarımın açıldığını hissediyorum, kendime geliyorum. çalmaya başlayan sweet'le beraber ruhsal climaxa erecekken birden önümde beni bekleyen yarım stufflar beni gerçek hayata geri döndürüyor. moldibi kardeşlerin seminerinin verdiği tadı ise pek az şeyden almışımdır. anlatış tarzları süperdi ve o dönem yaşadıklarını gözümde canlandırmayı başardılar, bir bakıma yaşamış kadar oldum.
akşama doğru partiye impetigo geliyor bass gitar ve ekipmanıyla, ve gece boyu uyumaksızın devam edecek bir çalışmaya derhal başlıyor. bir süre uzaktan goattracker'a benzeyen bir tracker kullandığını gözlemleyerek acaba bir sid release mi gelecek diye düşünüyorum. rahatsız etmemek adına ara ara uzaktan takip etmeyi sürdürüyorum. ilerleyen saatlerde fl studio'da bass kaydı yaptığını ve yazılmış davul partlarını görünce bir sid ve bir mp3 compo release'i gelecek diye düşünmeye koyuluyorum. ancak bir süre sonra aynen gelişi gibi sessiz bir şekilde partiden ayrılıyor ve anlıyorum ki release yok. ki burda şunu belirtmek istiyorum: ilk katıldığım 7d8 demopartisinde "sid müziği nasıl yapılıyor?" şeklindeki çömezce soruma karşılık impetigo'nun verdiği ilgili, açıklamalı, uygulamalı cevap için hala müteşekkirim. bununla da kalmayıp wisdom konuya dahil olup c64 üzerinde canlı örnekler gösterince kendimi özel sid dersi alıyormuş gibi hissetmiştim. bu benim için müthiş bir andı. iki üstada bunun için teşekkür ederim.
7dx 2010'a dönecek olursam.. neurosys ile biraz sohbet ediyoruz. kendisinden bir mod veya mp3 katılımı olabilir diye düşünürken bunda da yanıldığımı öğreniyorum
vee wild compoda öz desert dream
uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. zomco, beyninize mizah gücünüze sağlık.
parçaları tamamlamak uğruna nerdworking seminerini de doğru düzgün izleyemiyorum, ve bu da bana iyi bir ders oluyor. bitmemiş ürünlerle partiye gelmemeye yemin etmeliyim. zaten yaptığım parça da eksik gedik release oldu, ama sonuçtan hoşnutum
cumartesi akşamı spritus'la demo üzerine tartışmalarımızı yoğunlaştırdığımız bir esnada nightlord'un demo ve music compolara katılacağı haberini alıyoruz. böylece olası compo sonuçları kafamda biraz belirginleşiyor
ve nightlord her iki compoda birinci olduğunda tahminlerim tamamen doğru çıkmış oluyor. trapped'ın gitar kayıtları özenle yapılmış, kendini belli ediyor. patterns of isolation'da ise skate'in sonradan sözünü ettiği sub-pixel motion olayı ilgimi çekiyor.
parti bitimi ayrılmadan evvel skate'ten 10. yıla özel parti için şimdiden hazırlandıkları sözünü alıyorum, ben de şimdiden heyecanlanıyorum:) tabi heyecanım belli olmuyor her zamanki gibi. hydrogen, ragnor, spritus, endo ve datura'yla vedalaşıp bir dahaki sefere kadar terkiparti eyliyorum.
rapor bu kadar.. ha bir de parti süperdi:) kusursuzdu, türkiye'de başka hiçbir organizasyonda görülemeyecek mükemmeliyeti bir arada içeriyordu. hayran kalmamak elde değil.