@Psy_chip,
Haklısın aynen öyle oluyor. Ben üstüne çok düşüp hayli araştırma yaptım konu üzerine. Radio Freq. ve PLL, DSP, Tempest üzerine biraz olsun fikrim oldu bu sayede.Sadece kanalı değişmekle olmadı aslında. Konu çözülünce uzatmayı gereksiz buldum. Madem devam ediyoruz bende izlenimlerimi aklıma geldikçe yansıtiim.
Öncelikle belirtiim artık 2000'lerde bizler mikrodalga denizinde yaşıyoruz.
Yanlış diilse 1ghz yi geçkin frekanslı radyo dalgaları micro dalga seviyesi kabul ediliyor, yani birazda radyo aktifler. Mesela,
cep telefonları, uydu alıcıları, wireless teknoloji ürünleri v.s.
Bu durumda wireless'le en verimli kanal mümkünse denenmeli, bulunmalı engellenmiş sinyal alım durumlarında (duvarlar). Tabiki en az iç gürültü seviyesi ve cihaz/anten pozisyonuda çok önemli.
Çünkü, DSP ve PLL olayı ile her ne kadar kesin kararlı sinyal iletimi sağlandığını düşünsekte sinüs dalgalı, excite sinyal iletimi si si yapılıyor (Anten).
Durum böyle olunca T/R iletim sinyallerinin senkronizasyonunda istenmeyen sarkmalar, harmonikler, JAM etkileri meydana geliyor. Bunun böyle olmasına neden olarak; duvarlar, uydu alıcıları, harmonikleri ile birlikte sinyalleri yansıya yansıya rengarenk olmuş cep telefonu sinyalleri v.s.
Kısaca şöylede bir örnek veriiim; senin alıcı cihaz, arkadaşının kablosuz net cihazı ile haberleşirken arada iletimin en kısa haberleşme vektör çizgisi vardır. Bir zat gayri ihtiyari bu çizgi arasına bi uydu alıcısı yada cep telefonunu bilmeyerek bıraktığında, bi harmonik ve JAM denizi oluşur. Senin alıcının sapıtma semptomları internet alımının %60 mışmış gibi görünüp %10 onlarda sürünmesine sebep olur, üstüne bide bu oranlar gezer durur emin olamazsın ve habire alıcı cihazı ve antenini kurcalar durursun, sorun bendemi acaba diye. Akılcı çözüm; iletimişim iyi iken karşı cihazı kalibre etmek, yani kanalını harmonic jaming'den olabildiğince uzaklaştırmak ki, bazen bu bile öyle değişkenlik gösteriyorki sebebi oldukça uzun hiç girmiyim yazı iki sayfayı bulur.
Bu arada senin dikkatimi çeken bir saptamanı doğru buldum, benzer olayın bir mağduru olarak (USB cihaz harakirisi); usb cihazların iletimi iç cihazlara göre daha dayanıksız gibi bir söylem vardı. O durum daha ziyade şu nedenlerden vukuubuluyor bana göre.
1- Dandik üretimli anakart
2- uygun ayarlı olmayan usb (bios)
3- En önemlisi piyasada sürü ile mevcut olan düşük kaliteli Power Supply
aynen dediğin gibi usb portun yada takılı cihazın canını okumaktadır.
Gereken bileşenler doğru yapılandırıldığında bişi olcanı sanmam. Sürekli ısı değeri yükselen cihaz ısının önü alınmassa elbette bozulabilir o ayrı ki, buda gene kalite ve marka güvenirliliğine bağlı bir durum.